ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER

MERHABA KONUK ,

SAYFAMA HOŞ GELDİNİZ.


ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER

20 Aralık 2012 Perşembe

ANEKDOT (SÜRECEK)



ANEKTOT
1
bedenin kıvrıldığı büküldüğü yerde
buluşan dudaklar
yumuşatır ahşabı
eğer ağlatır
büker ağlatır

2
yeryüzüne damlamış
ayaşk
bir tutam tutunmuş toprağa
üflesen dağılacak

3
samanyolundan geçerken
öpüp öpüp bıraktığımız yıldızlı ışıltılar
serpildi üzerimize
hiç şaşar mı insan sevildiğine


4
kaç gündür çarpıyor cama
çarpıp çarpıp kanıyor
kırmızı süzülüşler kanatlarında
kaç gündür öle öle kışkırtıyor
açmıyor pencereyi 
kapı duvar insanlığa


5
hüzün erken çizilmiş bir nota
eski püskü bir aşk portesinde
ışıl ışıl keder bürünür
aşk kısa bir gülücüktür


6
kadeh buğusunda
yavaşça sönerken gün
parmak izlerimizde
gecenin yarım tadı
sen kaçırıyorsun gözünü
ben kovalıyorum
hangi vedalaşmayı takınsak
yetersiz




7
eski bir ıslığım
kulak ardında
tutulmuş soluk birikintisi
üflenmese de olur

8
kar yağışı gibi başlar
düştüğü yerde erir gider sözler
ama içine işler toprağın usulca
yepyeni bir dille başlarken gün
güneşle şakalaşır her damla

9
kim bunlar
dedikçe çözüldü şifreleri
görüş mesafesi
bir arpa boyu
kısır tohumların 
hormonlu düşüncesi bunlar
çıkmaz yol trafiğinde
yol gösterip yolunu bulurlar


10

Hayata Dönüş

geri geri yürüdüler hayata
adımlar
yarım ayak
yer dar
hayata sığmadılar

11
kardan önce geldi
faşizmin korkak cüssesi
güneşi sıvadı balçıkla ama
sınıf kiniyle eridi kendisi kar gibi

12

çürük yumurta atmak isterken
çürük yumurtalaşanların
önyargıdan bir kelepçe ellerinde
ne konuştukları sözler iz bırakır
ne de görüş mesafeleri varır yarına
taşıma kapasitesi çoktan dolmuştur devrim yolunun
safra atar bünyesinden
o safralar ki, etnik kimliğe yapışmış gericileşmiş
o safralar ki, sınıf kini tarafından buharlaştırılmış

21 Kasım 2012 Çarşamba

ATEŞ BÖCEKLERİ






ATEŞ BÖCEKLERİ

Sevgi yoğunlaştıkça
ateş böcekleri
yanıp söner tende
durmak bilmeyen sevinç
alt üst eder mimikleri
kırpılmaz gözler aşk nöbetinde

aradan yıllar geçer
ılınır sular
günler ipliksi telaş mekiği
örer kendi kendisini

okşamaya alışık eller arar
durmadan arar o sevinç izlerini
seyircisiz sahne alır
yanıp sönen ateş böcekleri
uzun bir kahkahadan kalan
gülüş donar
gözlerin ferinde çakar
aşktan kalma hareler
uzaklara dalıp çıkarken
kısılır bakış feneri
Evin Okçuoğlu