ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER
MERHABA KONUK ,
SAYFAMA HOŞ GELDİNİZ.
ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER
SAYFAMA HOŞ GELDİNİZ.
ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER
24 Ekim 2010 Pazar
KARANLIKTA TEK GEÇİT
huzursuz bir akşamın inişi gibiydi kararan geleceğimiz
çocuklar renk renk suça buladı ellerini
boyalı sayfalarca damgalandık
aldırışsız pozlar verdik buzdan aynalara
kök söktü insanlık anlamak için kara harfleri
tanımlar yetmedi
yeni anlamlar aradık
yeni kavramlar üzerinden oyalandık
yetmedi
öldük be sevgili göz göre göre
dünyanın önünde kara bir kömüre dönüşen bedenlerdik
çil çildi toprak üstü ve altı
verdik
yetmedi
sen şimdi düşün sularındasın
ufuk çizgisini çekiştiriyorsun
bilirim dokunacak kadar yakından geçtiğini
pupa yelken sevincin
anladıkça sevilecek bir kitapta olduğumuzu da
dokunun bize
çevirin sayfayı
okuyun bizi
içimizden süzülüp geçen düşlerimizdir
karanlığın derininden yükselen buzuldağdır
ölüm ne ki dedikçe insan onuru
buzuldan kopan isyandır karışan içdenizlerimize
anlayın bizi
Evin Okçuoğlu
17 Ekim 2010 Pazar
YAPBOZ
Yapboz
topraklarımız onların oldu
bize gökler kaldı
umutlarımız alınınca elimizden böylece
açtık elleri göğe
yapboz delisydi dünya
her on yılda bir akıl tutuluyordu
gökyüzünden yere
kutsal iniş çarpmasından
değişken havasızlıkta
kalıcı ahmaklıktı diz boyu
oyuncu düzenbaz
parça parça yapıp bozmada
daha da arsızca
bas bas bastı çizmesini
kanamalı dünyamızın
sargısız yarasına
koskocaman bir yapbozdur tarih
kare kare utanç insanlıktan
kutu kutu hapislikler sınır çizgilerinde
oyun içinde oyunda
her parça mızıkçı emek olana dek
öyle yaşanası ki ötesi
kanla tutkallanmış sonsuz birliktelik
erişmek için ona can havliyle
tüm kıtalarda bozulası oyun
kenetlenesi ellerimiz
çıkılası bu çürük yapboz oyunundan
bozulmayası olanı emekten yana kurmalı
Evin Okçuoğlu
14 Ekim 2010 Perşembe
MEMEDE SÜT BİTİNCE
(resim: İbrahim Balaban)
memede süt bitince
yavruyu neyle doyuracak kadın
ya kadını ve yavruyu nasıl doyursun adam
en güçlü güdüyle terbiye edilmiş insan
yıkılsın yüzü yerdelik
kırılsın bükülmüş bel
lâl olsun avuç açan dil
gerçeğin suyu biriktikçe
yanlışlar üstünde yüzer
kıyısızdır yanlışlar
gerçeğin suyunda batar
öyle bir köküne vardırır adamı
bilinç eser gerçek sularında
durulur zamanla karışık kafa
kul olmadan doymak düşer akla
Ne zaman kurtulur korkudan
açlık bir kara tüneldir verir ışığını
dağ gibi yabanekmeği yapan el
şimşek gibi çakan el olur
dize derman doluşur
düşten düşe pekişir
ele gelir ne varsa
dal kırılır kudurur
düş delinir deşilir
insan olur sonunda köle ruh
ak ekmeği bölüşür
Evin Okçuoğlu
memede süt bitince
yavruyu neyle doyuracak kadın
ya kadını ve yavruyu nasıl doyursun adam
en güçlü güdüyle terbiye edilmiş insan
yıkılsın yüzü yerdelik
kırılsın bükülmüş bel
lâl olsun avuç açan dil
gerçeğin suyu biriktikçe
yanlışlar üstünde yüzer
kıyısızdır yanlışlar
gerçeğin suyunda batar
öyle bir köküne vardırır adamı
bilinç eser gerçek sularında
durulur zamanla karışık kafa
kul olmadan doymak düşer akla
Ne zaman kurtulur korkudan
açlık bir kara tüneldir verir ışığını
dağ gibi yabanekmeği yapan el
şimşek gibi çakan el olur
dize derman doluşur
düşten düşe pekişir
ele gelir ne varsa
dal kırılır kudurur
düş delinir deşilir
insan olur sonunda köle ruh
ak ekmeği bölüşür
Evin Okçuoğlu
9 Ekim 2010 Cumartesi
Kalabalık Karanlığımız
asın şiirlerimi
yıldız kadar uzağa asın
çığlık rengi bir dosyada kurusun sözüm
dualarınızı dikin
dualarınızı biçin
ve kesin dualarınızı et diye
duaları toplayın folluklardan
beni görmesin kimse
utanmayanlar ak
utanmayanlar ak suratsa
ki artık öyle
zifiri bir tenim olsun
boyayın beni karaya
gecenin dibine atın
görmesin kimse
böyle sessiz böyle suskun
hiçlik kadar durgun
kalabalık karanlığımız
Evin Okçuoğlu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)