ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER

MERHABA KONUK ,

SAYFAMA HOŞ GELDİNİZ.


ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER

23 Mart 2007 Cuma

Şiirli Haydarpaşa/şiir yollarda

Anneannem İstanbul'un banliyösünde Pendik tarafında otururdu. Her hafta sonu Haydarpaşa'dan kömürlü trenle bir saatlik yolculukla giderdik. O kara trenin penceresinde izci giysili bir fotoğrafım bile vardır.
Gara girince serinler insan. Güvercinler uçuşur yüksek tavanlarında. Sarı pirinçten gişe demirlerine asılıp bilet alınıncaya kadar da olsa sallanmayan çocuk yoktur. Bavullarıyla bekleşenler için şimdi pek kullanılmayan bekleme salonu vardır. İnsanlar uykulu gözle bakar etrafa sanki. Gar lokantaları her yerde böyle mi kokar. Garın tek demlenme noktası olan bu lokantada uzatılan
vedalarda iki kadeh atılıverir.
Haydarpaşa'yı bir de vapurdan izlemelidir. İnsan kalabalıkları akın akın o küçük tarihi iskeleden yıllarca işe gitti. Trenden çıktı, vapurda Kadıköy'den binenlerden kalan yerlere oturmak için garın merdivenlerinden telaşla indi bir tarafında denizle kucaklaşırken bir tarafında Anadolu kapısı açılmakta…
İstanbul'un kapısı diyorlar Haydarpaşa'ya. Oysa o benim için Anadolu kapısı…. Böyle yazmışım bir şiirimde…
VAPURDA

Bu kaçıncı İstanbul sabahı yaşadığım,
Huysuz bir silkinmesiyle
Üzerimden attığım mahmurlukla.
Bu kurulan kaçıncı dostluk,
yabancı bakışlarda yolcu yolcuya
.

Bu kaçıncı kaçırış vapurları,
Simit peşinde izimi süren martılarıyla.
Mendirek güvencesinde
Bu kaçıncı lodos sersemliği.

Sarayburnu'nda, Galata'da
Denize sarkan umut oltalarıyla
Değişen suların karanlığında
Bu kaçıncı görme hevesi
Bir yunus sürüsü daha.

Ve kaçıncı boğaz turu çağrısı.
Yazın güverte perişanlığında
Kışın kapalının buğusunda,
Bu kaçıncı şiir İstanbul'dan demir alan
Anadolu kapısı Haydarpaşa'ya uğramadan.


Artık başka ülkelerin tarihsel şehir dokusuna gösterdiği özeni imrenmek istemiyorum. Bir şeyler öylece orada kalmalı. Torunlarla paylaşılan ortak mekanlar olmalı. Bak ben burada ilk kez el ele tutuştumdu dedenizle demeli nineler. İşte şu perondan bindim trene ve Anadolu'yu boydan boya gittim dedenizle… Ta Tatvan'a kadar bir yolculuğa açılan bir kapıdır Haydarpaşa.

Anılara kıymamak, anıların simgesi yapılara kıymamak için orada olmalıyım. Nasıl ki Üsküdar'daki evimizin balkonundan seyrederek büyüdüğüm Haydarpaşa'dan da bakınca karşıda gördüğümüz Topkapı, Sultanahmet Ayasofya slüetini yok edemezsek, Haydarpaşa'yı da yok edemeyiz. Şehrimi kimliksizleştirmesin kimse. Organlarını eksiltmesin.
Evin Okçuoğlu