ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER
MERHABA KONUK ,
SAYFAMA HOŞ GELDİNİZ.
ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER
SAYFAMA HOŞ GELDİNİZ.
ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER
24 Mayıs 2013 Cuma
13 Mayıs 2013 Pazartesi
haykıran gövde
HAYKIRAN GÖVDE
sofra kurar kaldırır ne yalın basit ve sıradandır ellerimiz
kendi halinde geçer günümüz iş güç sürer gider
çocuklar gelir aş ister, çamaşırlar bekler
sepet torba elde alış veriş
tekil bir yaşantı sürer
kaldırımlar seyyar satıcılar kalabalık içinde
ve ellerimiz boş bir kase gibidir önce
çizgiler avucumuzda sakin ve gevşektir
kalem de tutar elimiz
elimizden gelen neyse düşer sayfaya
yazma da haşinleşir gittikçe
zaman akıtır kanı çarşı pazar derin derin uyuklarken
konu komşu ansızın yakalanır ölüme
ölümden öte yoktur
ama kalanların haykırışları
katlanır gittikçe
büyür düşünce
büyür acıyla birlikte
kederin isyan hali yayılır yürekten bilince
ülke ülke sarar sarmalar bizi
üşümesin diye ölüden kalan anılar
kalemler süngü olur mızrak olur
ok gibi fırlar gün o gün
olduğunda
yakarmaz artık, inleme
biter, kapı kapı güç biriktikçe
sıradan ellerimiz kahraman olur
yiğit sözler dizer meydanlarda
gürler sesimiz bir araya gelince
artık o haykıran gürleyen tek bir gövde olur
o gövde yükselir büyür gönüllerde
Evin Okçuoğlu
6 Mayıs 2013 Pazartesi
Çitler ve İtler
Herkes gibi ülke-evleri vardı. Etrafı
ordusal elektrik verilmiş çitlerle çevriliydi. Gün oldu önce elektriğini
kestiler. Çitleri eğdiler yerle yeksan ettiler. Sonra itler girdi ülke-eve.
Evin bahçesinde ovasında düzünde dolanan kimi hayvan camiasını ya bağladılar
iplen verdiler yemi suyu kestiler seslerini ya da dostlar alışverişte görsün
misali havlattılar kuru gürültü bir sesle… İnsanlarınsa kimisi hoştunuz dedi,
kimisi kapadı kapıyı girdi içeri. Kimisini de içeriye gönderdiler hiç
istemeden. Bir de kuyu kazdılar. En son çare ite hoşt demeyi bilecek yetide
olma olasılığı olanları yuvarladılar içine.
"Bu köpeklere hoşt demek
gerek" yazdı bazı gazeteler. "İtlere hoştunuz derseniz
gitmezler." Kimisi okudu “e doğru” dedi ama çoğu bizzat soluyarak buldu
gerçeği. Bu güzelim ülke-evliler sonunda şöyle adam gibi hoşt demeyi bol gazal
sisli açılım mevsiminde öğrendiler. Basınçlı tencere gibiydi bütün kuruluşlar.
Tepesinde akil sakil adamlar vardı. Akil-sakil olma hevesliler sıraya girdiler.
İtler azdıkça azdı. Basınç artıkça arttı. İçindekilerin tepesi attı. Tencere
kapakları fırladı semaya… Nurlu ufukları boyladılar. İşte böyle böyle başardı
ülke-evliler ite hoşt demeyi ve geldikleri gibi göndermeyi. Sonra öyle bir
diklediler ki çitleri öyle bir yenilediler ki, diyecektim ama gerek kalmadı.
Koskoca bir ülkevatan oldu konu komşu bağlandı birbirine, artık çitin ötesi de
bir, berisi de.
Evin Okçuoğlu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)