nesillerce kan ağıt birikir
uzun ve derin karanlıkta
ağır aksaktır makamlar
asık yüz kırgın yürek
aksak makam sorulan sorular
bir bemol bir diyez
ileri geri savrulmalar
öyle sakin efendi andanteler
az gelir bu dönemeçte
tarihin emri dayatırken,
rubato da olmaz temposu keyfe göre
kalkmadıkça ayağa
sürer gider kreşendolar
insan olana kadar
kavramadıkça kaderin yakasından
dönüp durur dolaplar
başlar kopan zincir uvertürü
korkuların mahzeninde
doğa orkestrasında
şef kavgasında tanrılar
denge bir tartar bir bozar
en güzel ses çıkana kadar
Evin Okçuoğlu