ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER

MERHABA KONUK ,

SAYFAMA HOŞ GELDİNİZ.


ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER

2 Temmuz 2010 Cuma

KAVRULUR DİZELER













Sevgili,
Sivas 2 Temmuz dendi mi, şiirler türküler dökülmeye başlıyor sokağa. İnsan sellerinde sönüyor yangın. Dağa taşa can yürür bu zamanda. Böyle zam anda zalimin elinde kaç kalem çürür sevgili, kaç çürük yürek deşilir sevgi yüklenmiş kalemlerle.
En son hangi dize gelir insanın aklına yanmadan önce kağıt kalem. Kaç canavar pençesi parçalar harflerimiz. Parmaklarımız yırtmaz mı son fermanını ortaçağ mahzenlerinden hortlayan uğultunun?
Şiir dizen düşleri vardı sevgili, insan insan atan yürek, karanlıkların hortlamasına duvar çeken dizeleri vardı… Alalım elimize bize bıraktıkları kalemi. Bak kalemleri sipsivri. Sazları cıvıl cıvıl.
En güzel dizeyi yazmak istiyor yüreklerimiz şimdi.
Onların yalın gidişine yanıyoruz.
Aklımda bir dize asılı duruyor. Kavrulmuş.
Biliyor musun sevgili, bir gün gelecek, dökülen yaşlarımızda, akan kanlarımızda, savrulan küllerimizde yok edeceğiz son zulüm kalesini. Öyle yakın, öyle net görüyorum. Senin de gördüğün gibi, senin de bilinçle yürekle bilip de söylediğin gibi inanılmaz güzellikte olacak olan o günde, bir soluk alımı da olsa var olacağım. Bir zerre karanlık kalmayana dek ışıyacağım o gün.
O zaman geldiğinde, hepimiz, bütün ışıklı dostlarla birlikte, o güne varmak için düşlerini dizmiş olan, tel tel saza dökmüş olan, geleceğe solukları varamasa da anısı varacak olan yitirdiğimiz canların acılarını, ancak o zaman onurla taşıyacağız.
Unutmayacağız.
Evin Okçuoğlu