ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER

MERHABA KONUK ,

SAYFAMA HOŞ GELDİNİZ.


ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER

12 Kasım 2010 Cuma

ESKİ





O duyguyu anlamak için herkesin taşındığı bir eski ev vardır diye düşündüm. ilk okul öncesi oturduğumuz kiralık evin önünden geçtiğimde birisi "BİZİM PENCERE"den bakıyordu. O evin eşiğinde annem babamın çizdiği çentikler vardı. Ağabeyimle benim büyüyüşümüzü o çentikler kanıtlıyordu. Çocukluk sesim gezinir odalarında...

Sonra biz taşındık... Sonra büyüdüm... Özelleştirme başladı!

Şiirimin ikinci ve son kıtaları tarlasından ve fabrikasından özelleştirme yolu ile sürülüp atılanların sesidir.

Ve şimdi daha bu şiire eklenmemiş olanlar var.

Askerler.

Bir yurt kalmayınca uğruna ölme ruhu da kalır havada. Şimdi mantık budur. Askerin ruh taşıyanı değil, paralı asker dönemidir.

Ne yazık ki "YENİ" kutsanıyor her zaman. Oysa şiirimin adı "ESKİ"

Bu ne çok asker böyle, azaltalım özelleştirelim ama önce işlevsizleştirelim mantığının geçerli olması yenidir.

Yurtseverliği özelleştirin, evladı, uğruna öldüğü topraklara girince, ağıt yakan anaları da özelleştirin akımı da yenidir.

Ama benim bu duyguların tümünü içeren şiirimin adı da Eski'dir.

Eskinin insancalığına GÜN aydın olsun.


ESKİ


Kapısındayım eski evimizin

Anılar benim ama

Pencereden bakan şimdi kim?

Kapıdaki çentiklerde

Boy atışımı görmeye geldim.



Sınırındayım eski bağ bahçemin

Gidiyor yine kasalarla üzüm

Eskiyor başka mahzenlerde şarap

Konu komşu sürgün oldukça

Salkım salkım gözyaşı boşuna

İncirin altında

Serinleyişimi görmeye geldim



Dibindeyim duvarın

Kulağımda makine gürültüsü

Ustabaşı da değişmiş

Az kalmış paydosa

Yine de geldim işte

Grev çadırında

Türkü söyleyişimi duymaya



(İçi Görünen Şiirler /2009)



Evin OKçuoğlu