Ey Kamera
Evin Okçuoğlu
gezin dur üstümüzde ey kamera
fal taşı göz
bitmemiş uykumuz
yarım rüya karışığı serimiz
moloz hurda toz yığınında
taş duvarlara çarpıp yırtılan sesimiz
el vurduğumuz bağı çözülmüş
dermansız diz
bak buraya ekrandayız
her kapı ardı bir dünyaydı
bitmemiş işler yığını şimdi
bizden üç kişi, ondan beş
bitişikten on eksiğiz…
bu yarılma
bu çökme
ikiye bölüp ağacı
on metre iteleyen
eften püften
yıkıldık hiç yoktan
ey kamera dondur bizi
üşüt yüreklerimizi
aç susuz evsiz kalınca
bir de ailesiz
öğret bize çaresizliği
demlensin öfkemiz
ey kamera toplasan milyonları
kursan çadırı
giydirip örtsen
bir kase sıcak çorba cabası
yetmez diyorum
ey kamera
yetmez bize
bu donmuş yürek erimez
çünkü öğrendik biz kalanlar
el yamandır bey yaman
dert anlamaz gam dindirmez
bizden çalıp el uzatan